basar
61Karassu-Basar — Karassu Basar, Stadt im russ. Gouv. Taurien, am Fluß Karassu, an einer Felsenwand gelegen und von schönen Gärten umgeben, hat 2 griechisch katholische, eine armenisch gregorianische und eine römisch kath. Kirche, 24 Moscheen und Minarette,… …
62LEMH-İ BASAR — (Lemhat ül basar) Göz atma. Bakma. Çabuk bir bakış. * Çok az bir zaman …
63der Basar — (pers. ▷ franz.) * Händlerviertel in orientalischen Städten Sie kaufte einen Teppich im Basar. * Verkauf für gute Zwecke Beim Weihnachtsbasar nahm unsere Klasse 270 Euro ein …
64ağır basar, yeğni kalkar — ağırbaşlı olan herkesten saygı görür, ağırbaşlı olmayana ise kimse önem vermez anlamında kullanılan bir söz …
65BERK-İ BASAR — Gözün şimşek çakması. * Birdenbire tepesinde çakan şimşekten mâruz olduğu dehşet ve şiddet hâlinden mecaz olarak, ansızın başına gelen mühlik hâdisenin şiddetli âlâm ve ıztırabıyla dehşet ve hayret içinde duyulan keskin intibahı ifade eder. (E.T …
66GALAT-I BASAR — Görme duyusunun yanılması. (Meselâ: Su içine batırılmış olan bir çubuğun, kırılmış gibi görünmesi …
67GITA-YI BASAR — Göz perdesi …
68HADİD-ÜL BASAR — Gözü keskin …
69HİDDET-İ BASAR — Görüş keskinliği …
70KASIR-ÜL BASAR — Görüşü kısa. * Kısa görüşlü, dar düşünceli …