dogal

  • 111soga — (f) (Intermedio) cuerda elaborada de hilos gruesos Ejemplos: Uno de los ejercicios incluidos en el examen era trepar por una soga. Los barcos se atan al muelle con soga. Sinónimos: cabo, cuerda, amarra, horca, dogal, maroma, coyunda, sirga …

    Español Extremo Basic and Intermediate

  • 112afet — is., Ar. āfet 1) Çeşitli doğa olaylarının sebep olduğu yıkım O yıl su baskınları bir afet gibiydi. 2) Kıran 3) sf., mec. Çok kötü Şöhret gibi servetin de afet olduğunu yeni anlıyordum. R. N. Güntekin 4) mec. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren,… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 113ağaçlaşma — is. 1) Ağaçlaşmak durumu 2) fiz. Bitki şekilleri gösteren ve akiklerde olduğu gibi maden filizlerinin gerek yüzeyinde gerek içlerinde rastlanan doğal desen …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 114ağır kayıp — is., ybı 1) Savaş, deprem, sel vb. doğal afetlerde can ve mal açısından uğranılan büyük kayıp 2) Büyük maddi zarar İhalede ağır kaybım oldu. Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ağır kayba uğramak …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 115anhidrit — is., jeol., Fr. anhydrite Genellikle kaya tuzu ve alçı taşıyla birlikte bulunan doğal, susuz kalsiyum sülfat …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 116apatit — is., jeol., Fr. apatite Doğada, kemik dokusunda bulunan, içinde flor veya klor olan doğal kalsiyum fosfat …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 117aromaterapi — is., Fr. aromathérapie Çeşitli doğal kokulu maddelerle yapılan tedavi yöntemi …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 118asfaltit — is., Fr. asphaltite Petrolün ayrışması ile oluşan ve çoklukta tortul kayaçların gözeneklerinde bulunan doğal bitüm …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 119ayıklanma — is. 1) Ayıklanmak işi 2) biy. Yaşayan varlıklarda ortamın şartlarına en iyi uyan türlerin veya bireylerin üreyip kalması, uyamayanların yok olması, ıstıfa Birleşik Sözler doğal ayıklanma …

    Çağatay Osmanlı Sözlük

  • 120az gelişmiş — sf. 1) Gelişmesi gecikmiş olan 2) Eğitim düzeyi düşük kalmış, üretimi genellikle ilkel tarıma dayanan, doğal kaynaklarını gereğince değerlendiremeyen (ülke) Yeni bir anayasa ile her şeyin düzeleceğine bel bağlamak az gelişmiş ülkelere özgü bir… …

    Çağatay Osmanlı Sözlük